17 Ocak 2012 Salı

İstanbul’da kar çilesi




Buraya yağmur da yağmasın, kar da yağmasın… Tek kelimeyle özetliyorum : “Eziyet”

Kar cennetinden gelen ve sürekli kar yağsın diye dua eden biri olarak, dün çekilen çileyi de gördükten sonra, buraya hiç kar-yağmur yağmasın diyorum. Bu nasıl bir eziyet, bu nasıl bir işkence, bütün insanlar bir şekilde evlerine gitmeye çalışıyor ama tabii öyle kolay değil, yerler acaip kayıyor, metroya binmek çok zor, tıka basa insan dolu, dolmuş yok, otobüs yok, metrobüsler (ki gerçekten inanmaya başlamıştım yararlı bişey olduğuna) çalışmıyor, zaten benim gibi Anadolu yakasında oturan biri için tam bir işkence karşıya geçmek… (ki Allahtan Beşiktaşta oturan arkadaşım vardı da onlara gittik) Levent’ten Beşiktaşa bile, metro ile Gayrettepeye gelerek, sonrasında da yürüyerek 1,5 saatte ulaşabildik, düşünün siz gerisini…

Sürekli söven insanlar, napıcaz yollarda kaldık, bir otele mi gitsek acaba diyenler mi dersiniz… Herkes ne yapacağını şaşırmış durumda, metrobüsün orada bir yığılma olmuş zaten, metrobüsler yolcu almıyor, alamıyor, çekiciyle bir tanesini zor götürüyorlardı en son. Bir de köprüyü kapatmışlar, yürüyen yürüyene bu sogukta, karda kışta.. Yazık değil mi insanlarımıza?

Sonra da diyorlar bu şehri niye sevmiyorsun diye, beni geçtim burayı hiç kimse sevmiyor, bence insanlar buraya tahammül ederek yaşıyor…

Her ne kadar çok kar yağışını sevsem de, yağmasın, insanlar sefil olmasın yollarda…

PS: Dünkü hengameden birkaç foto koymadan geçmeyim.